Tarım Devriminden Pazarlama 5.0’a: Aslında Değişen Bir Şey Yok Mu?

User Image
Işıl Atakan

Tarih milattan önce 3000 dolayları… İnsanlık yepyeni bir dönemin eşiğinde. Tarım devriminin yarattığı kaotik atmosferde, yerleşik hayatın yeni düzenini inşa eden bir topluluk hem üretiyor hem de ürettiklerini satmak için yeni arayışlar içinde çeşitli yöntemlere başvuruyor. Kurulan pazarlarda fazla ürünler takas ediliyor, satıcılar ürünlerinin ne kadar güzel olduğunu duyurmak için destek arıyor; dürüst, ahlaklı ve kaliteli ürünler sunan satıcıların şöhreti ağızdan ağıza yayılıyor ve kasabaları, hatta şehirleri aşıyor. Peki, Pazarlama 5.0’ı konuştuğumuz son yıllarda ve aradan geçen yaklaşık 5 bin yılda değişen ne?

Konuya biraz ironik bir açıdan bakmaya ne dersiniz? Belki de o yıllarda tezgâhların üzerindeki ürünlerin fiyatlarının yazılı olduğu kartonların ilgi çekiciliğini, şimdilerde dijital pazarlamanın olmazsa olmaz sacayaklarından sayılan SEO çalışmalarına benzetebiliriz. Ya da kim bilir, kulaktan kulağa yayılan çiftçilerin şöhretini yayan kişileri, günümüzdeki “influencer”larla bağdaştırmak oldukça eğlenceli olabilir.

Elbette ticaretin temellerinin atıldığı binlerce yıl önce kimsenin bu stratejilere herhangi bir isim vermek gibi bir düşüncesi yoktu. Ancak, pazarlama stratejileri günümüzde ne kadar değişkenlik gösterse de bazı gerçeklerin asla değişmediğini görmek ilginç. Uzun lafın kısası, “pazarlamanın özü” bir yerde hep aynı.

Yine de zihnimizi biraz da 21. yüzyılın gerçeklerine çevirelim ve özünde aynı olsa da pazarlama stratejilerinin bugününe odaklanalım. Teknolojik gelişmelerin son 15-20 yılda giderek hız kazanması, tüketicilere en etkili şekilde ulaşmak isteyen markaların pazarlama ve satış stratejilerini çok yönlü olarak geliştirmeleri için ciddi yatırımlar yapmalarını sağladı. Özellikle pandemi süreciyle birlikte sıkça konuşulan “Pazarlama 5.0 Dönemi,” pazarlama yaklaşımlarının ulaştığı son noktayı anlatıyor.

Müşteri deneyimini ve sadakatini ölçümlemeyi, insan odaklı teknolojilerin kullanımını yaygınlaştırmayı hedefleyen bu yeni bakış açısı ile sürdürülebilir bir pazarlama stratejisi geliştirmek; yapay zekâ, sosyal sorumluluk, sürdürülebilirlik, veri analizi ve dijital dönüşüm gibi alanları uyum içinde kullanmayı gerektiriyor.

Zor olan basitleştirmek

Ancak, tek bir post ile binlerce kullanıcıya erişilebilen, tek bir videonun saniyeler içinde milyonlarca kişi tarafından görülebildiği günümüzde, tüketicilere erişmek kolay görünse de durum pek de sanıldığı kadar basit değil.

Çünkü bu hızlı tüketim dünyasında müşteriler için sonsuz seçenekler giderek artıyor. Bu da markaların pazarlama stratejilerini 360 derece bir bakış açısıyla, hiçbir boşluk bırakmayacak seviyede kusursuzlaştırması ve aynı zamanda tüketiciyle arasında bir duygusal bağ kurması gerektiği anlamına geliyor. Bu durumun nedeni ise, aradan binlerce yıl geçmiş olmasına rağmen “insan psikolojisinin” özünde aynı kalmasıdır.

Peki ama nasıl bir pazarlama?

Yapay Zekâ Entegrasyonu ve Veri Analizi: Pazarlama 5.0’ın temelinde yatan öncelikli yaklaşım, tüketicilerin isteklerini ve duygularını anlamaktan geçiyor. Veri analizi ise bu noktada son derece önemli bir rol üstleniyor. Özellikle yapay zekâ (Artificial Intelligence - AI) teknolojisi, tüketici davranışlarını ölçümleyerek kişiselleştirilmiş önerilerde bulunmanın yanı sıra, müşteri deneyimini iyileştirmek için etkili içgörüler sunma kapasitesiyle öne çıkıyor. Satın alma alışkanlıklarını ve tüketicilerin hangi ürünü hangi dönemde alacağını tahmin etmek gibi analizleri kolaylaştıran yapay zekâ uygulamaları, pazarlama dünyasında bir dönüm noktası oluşturuyor.

Müşteri Deneyiminin Yönetilmesi: Kişiselleştirilmiş deneyimin öneminin arttığı bu dönemde, tüketicilere “kendilerine özel” öneriler, kampanyalar ve içeriklerle hitap etmek önemli. Sanal asistanlar, chatbotlar veya 365 gün hizmet veren merkezlerin müşteri sadakati üzerinde doğrudan etkisi olduğu biliniyor. Ancak, teknoloji ne kadar ilerlemiş olursa olsun, tüketiciyle mağaza veya satış noktaları gibi fiziksel alanlarda kurulacak etkileşim de hâlâ önemli. Bu noktada dijital pazarlama unsurlarını fiziksel kanallarla entegre etmek, kullanıcı ve müşteri memnuniyetini artırmak açısından faydalı.

Dijital Pazarlama ve Sosyal Medya: Günümüzde herkesin neredeyse 7/24 telefonunu elinden düşürmediği düşünülürse, kullanıcıların ilgi alanlarını keşfetmek için en uygun yerlerden biri dijital ve sosyal medya platformlarıdır. Tüketicilerle doğrudan iletişim kurabilmenin en pratik yollarından biri olan bu alanların doğru ve etkili kullanımı, Pazarlama 5.0’ın temel taşlarından biridir.

Sosyal Sorumluluk ve Çevre Duyarlılığı: Eğitim programları, çevre duyarlılığı, sosyal sorumluluk projeleri ve enerji verimliliğine yönelik girişimlerin hayata geçirilmesi gibi çalışmalar, markaların tüketicilerle duygusal bağ kurmasına katkı sağlar. Çünkü tüketiciler, yalnızca müşterilerine değil, dünyaya karşı da sorumlu olduğunu gösteren markaları tercih etme eğilimi göstermektedir.

Sonuçta pazarlama dünyasını bekleyen ne?

Pazarlama 5.0 elbette pazarlama dünyası için varılacak son nokta değil. Teknolojinin ve tüketiciye ulaşmak için kullanılan kanalların gelişimi düşünüldüğünde… Yeni gelişmeler ortaya çıktıkça, zaman ilerledikçe yeni yaklaşımlar ve bakış açılarını benimseyeceğiz. Fakat, her şeye rağmen 5000 yıl öncesinden günümüze ya da bugünden 5000 yıl öncesine bir bakış atma şansımız olsaydı, o günün satıcıları ve insanları ile bugünün şirketleri ve müşterilerinin beklentileri arasında büyük bir fark olmadığını görebilirdik.

Artık her şeyin “otomatikleştiği” bir dünyada yaşıyor olsak da tüketiciler hâlâ “samimiyet,” şirketler ise “sadakat” arıyor. Bu iki benzemezin ortak bir noktada buluşabilmesi ise dün olduğu gibi bugün de iletişim, insani değerlere verilen önem ve güvenle mümkün oluyor.

Size Ulaşalım

Size ulaşabilmemiz için aşağıdaki bilgileri doldurun

Fırsat ve duyurulardan haberdar olmak için tarafımla iletişim kurulmasına açık rıza metni kapsamında onay veriyorum.

Kişisel verilerin korunmasına ilişkin aydınlatma metnini buradan okuyabilirsiniz.